14 Aralık 2018 Cuma

Bilemedim... nasıl yada nereden başlamalı

Asırlar yüzyıllar geçmiş gibi şu an..
Hatta öyle çok vakit olmuş ki küsmüşüm, kırılmışım, bu evrenden izlerimi bile silmeye uğraşmışım veee bunları bile unutmuşum!!!
Eski kapılarımı açmak iyi geldi desem, insan ne olurda olsun yine de aynı “kendisi “ sanki çok değişiyor ama aslında hiç değişmiyor.
Şimdi açıp blog da birşeyler yazmak sanki daha instagram çıkmamış tumblr ve Twitter henüz çıkmamış gibi iyi geldi :))) Hatta blackberry telefonlarla kendi aramızda, daha whatsup yokken, sohbetleşmemizde ki gibi tuhaf kendine has bir huzur bile geldi.
Bu akıllı ama aptal telefonlara indirdiğim herşeyden uzaklaştım sanki hala 25 yaşındayım gibi:))) iyi geldi.-Bu yazıyı telefondan yazdığım halde içimde gerçekten bir özgürlük hatta hafifleme ve mutluluk ... iyi geldi.-
Nerden çıktı dön de asır sonra blog yaz di mi?
Bugün #tbt günü canım:) herhalde google da mazimi kazırken gekdi nereden gelecek yoksa ben blog yazdığımı hatta adını bile unutmuşum blogumun. Şu an bu kadar pişman olacağımı bilaeydim asla silmezdim bazı yazı yorum ve fotoğrafları ah aptal kafam hep o gençliğimde ki aptal kız iöşnde beni hiç terk etmiyor😡.
Ne de güzel anılar fotoğraflar var burada, birikmiş biriktirmişim. Nasıl bir mutluluk ❤️
Çünkü zaman geçiyor ve insan ben nasıl bir bendim diye bir mazi yapıyor zaman zaman.
İşte tam böyle birkaç saniye de sedenlareina yı googleladım ve ! blogumu kaubettiğimi ama blogumun bir tez de örnek olarak geçtiğini fark ettim.
Sonra bloggera gireyim, ah kullanıcı adı ah şifre derken kavuştum zavallıma. Bunu yazıp atmışım bir kenara, anası doğurup cami avlusuna bırakmış gibi bu da kalmış buracıklarda.
Hatta öyle kötü bir anne olmuşum ki bir daha kümse kendin dahil kimse onu bulamasın diye adını bile değiştirmişim. Neden saklamak istedim ki? Birşeyinden mi utandım? Nedenli biblerce soruna bir cevabım yok ne kötü:(
Yıllar geçiyor acımasızca o fırtınalar içindeyken insan bir daha asla iyi olamayacak gibi geliyor bir daha asla mutlu özgür ve de huzurlu. Oysa oluyormuş hatta öyle ki yaşadıklarını anlatamayacak kadar da unutabiliyormuş.
Ah ben sana geri dönebilsem blogum benim katalı defterim.
Daha nereden başlayacağımı bilemeden ne diyeceğimi bilemeden.. özlediğimden atlayıverdim kucağına.
Ya belki de yaparım yaparız di mi kim bilir💋
Buradan tuttun ya elimi naneli limonata gibi tuhaf bir ferahlık geldi..
 

Hiç yorum yok: